Şehr-i Maraş'a Dair…

Şehrimizde meydana gelen 6 Şubat depremlerinden sonra malumunuz üzere üst yapılar kadar alt yapılar konusunda da zarar görmedik ilçe-mahalle-cadde-sokak kalmadı. Bunun üzerine devletimizin ilgili kurumları, gerekli bakanlıklar ve belediyelerimiz yatırım programlarını açıkladı. Ve akabinde sorunların çözümü için şehirde kollar sıvandı. Ancak, yerel seçimler sonucunda gerek değişen belediyeler gerekse de değişen yönetim ve yöneticiler seçim üzerinden yaklaşık 16-17 ay geçmesine rağmen hala top sektiriyor, hala sorumluluğu kendi üzerine almaktan imtina ediyor! Nasıl mı? Malumunuz son zamanlarda şehrimizin genelinde bir su sorunudur alıp başını gidiyor. Ve buna bağlı olarakta bir çok mahallemizde gerek altyapı çalışmaları sebebiyle gerekse de Toki-Emlak Konut inşaat çalışmaları sebebiyle yollarımız revan olmuş durumda.. Tamam anladık. Su sorunumuz var. Ancak gerek Kaski gerek Büyükşehir Belediyemiz elinden gelen gayreti göstermeye çalışıyor. Onu da görüyoruz elbet. Tamam haklısınız. Günlerdir musluklarından su akmayan mahallelerimiz var. Özellikle yaz aylarında olmamız hasebiyle su konusunda zor günler yaşıyoruz. Doğrudur. Çalışmalar elbette yapılıyor. Ancak artık yeter! Gerçekten yeter! Beyler.. Dostlar.. Kıymetli Büyükler.. Değerli Yöneticiler.. A-B-C İlçesi veya X-Y-Z Belediyesi.. Ne fark eder??? Sorunları birbirimizin üzerine atmayı bırakmalıyız artık. Bırakın bu işleri lütfen.. Su sorunu bütün şehri, bütün yönetimi, bütün belediyeleri ilgilendirir. Neymiş efendim? Su sorunu Kaskiye aitmiş. Vatandaş seni neden seçiyor peki? Kaski veya ilgili kurum ile programlarını yapıp, ilçenin haklarını gözet, ilçede yaşayan vatandaşların haklarını savun ve çalışmaları bir üst kurum kim ise onunla koordine et diye.! Bozuk olan yollarımız yine aynı.. Yol Sorunları bütün bir şehri, bütün yönetimi, bütün belediyeleri ilgilendirir. Neymiş efendim? Yol sorunu Büyükşehir Belediyesine aitmiş. Peki sen ne iş yapıyorsun beyim? Büyükşehir Belediyesinin alt yapı çalışmalarını, yol yapım çalışmalarını kendi ilçen için, kendi vatandaşın için koordine etmekten imtina edip, elini taşın altına koymak yerine o onun sorunu, bu bunun sorunu diye sağa sola top çevirip duruyorsun? Deprem geçiren bir şehirde tek bir vatandaşın derdi kalmayıncaya kadar çalışmak herkesin, hepimizin boynunun borcudur. Bunu böyle bilesiniz! "Dert çekmeden bal yenmez" demiş eskiden büyüklerimiz.. "Balı yiyelim derdi ya bir öncekine ya da bir sonrakine çektirelim" dememişler dikkat edin! Yok efendim planlama düzgün yapılmıyor, vay efendim ödenekler düzgün kullanılmıyor, yatırımlar plansız yürütülüyor, iktidar-muhalefet çekişmesi belediyelerde birbirinin işini kolaylaştırmıyor falan da falan.. Bırakın Allah aşkına bu ağızları yaa! Hani M. Kemal ATATÜRK Kurtuluş Mücadelesinde askerlerine diyor ya: "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır." diye.. İşte tamda o misal.. "O Satıh, bütün dertler bitene kadar her kurum için Bütün Şehirdir." Ancak şu bir gerçek ki.. Kimse "işimi layıkıyla yapayım, o benim işim olmasa bile sonuçta vatandaşımı ilgilendiriyor, çözmeliyim" demiyor. Balık sadece baştan değil kuyruktan başa her taraftan kokmuş durumda bu şehirde.. O sebeple, ya herkes ortada bulunan bu büyük enkazı kaldırmak için elinden geleni yapsın ya da bir zahmet kenara çekiliversin! Müsaadenizle sözlerimi yine büyüklerimizin eskiden söylediği bir kelam ile bitirmek istiyorum. "Güttüğünüz iki koyun, ıslığınız dağları aşıyor" Velhasıl, herkes kendi üzerine düşen vazifeden en az 10 kat daha fazlasını yapmadığı sürece bu şehri en az 10 yıl daha toparlayamayız. Bilesiniz.. Kalın Sağlıcakla…   İnş. Müh. Nasuh TIMARCIOĞLU